Kategori: İncelemeler
-
Dil ile dünyayı kucaklamak: Babil Kulesi Kitabı
Şule Tüzül Mahir Ünsal Eriş’in ilk kurgudışı kitabı Babil Kulesi Kitabı’nın ilgi çekeceğini tahmin ediyordum ama bu kadar çok ilgi çekeceğini tahmin etmiyordum açıkçası. Mahir Ünsal Eriş ne yazsa okurum diyen önemli bir okur kitlesi var, ben de onlardan biriyim, yine de herkesin dil konusunda yazılmış bir kitaba bu kadar yoğun ilgi göstermesi şaşırtıcı ve…
-
Yan karakter olmaktan mustariplerin kitabı: Mahcubiyet ve Haysiyet
Özge İpek Esen Ellili yaşlardaki bir lise edebiyat öğretmeni olan Elias Rukla yıllardır yaptığı gibi Henrik Ibsen’in bir metnini çözümlediği derslerinden birini verirken öğrencilerinin tepkisizliği, sıkılmışlığı ve dersin onlar üzerinde hiçbir etki yaratmaması, onda bir şeylerin yolunda olmadığı hissini uyandırır. Bu his sağanak yağmurda şemsiyenin açılmamasıyla onu bir öfke krizine sürükler. Bahçede duran bir öğrenciye…
-
Gençlik, ayrımcılık, düşmanlık ve korkaklık: Tanrısız Gençlik
Can Güçlü “Şu oğlanların benim için kutsal olan her şeyi reddetmeleri aslında o kadar da kötü değildi. Daha kötü olan ise nasıl reddettikleri, şöyle ki: Tanımadan. Ama en kötüsü de hiç tanımak istemeyişleri! Düşüncenin her türlüsünden nefret ediyorlar. İnsanlar umurlarında değil! Makine olmak istiyorlar; vidalar, çarklar, pistonlar, kemerler… Ama makineden de çok cephane olmak isterlerdi:…
-
Dönemler arasına sıkışmış bir öykü: Avenger
Can Güçlü Bazı yazarların ününü biliriz, adını duymuşuzdur, sevildiklerinin de ayırdındayızdır, ama kitaplarını hiç okumamışızdır. Bazıları kendince bir biçeme sahip, yazınsal üretimi kendi kitaplarının sınırlarını aşan yazarlardır, bunların yazdıklarıyla karşılaşmak için her zaman kitaplarını okumak gerekmez, alıntılarla, pasajlarla bu kişilerin tarzına ilişkin bir fikir edinebiliriz. Bu fikirler çoğu kez gerçeği yansıtmaz ve bizi yanıltır, orası…
-
Kadınlara hikayelerini geri vermenin zamanı geldi: Pandora’nın Küpü
İlkin Şilan Tüm halkların mitlerinde kadınların yeri çok büyük ancak nadiren bu hikayelerde kadınların anlatıları doğru ve adil. Çoğunlukla kadınlar etkisiz eleman veya bir başkasının sonucuna ulaşmasında bir araç oluyor. Eğer kadınlar kendi hikayelerinde kahraman olabilirlerse bu sefer de bir nefret objesine dönüşmekten kendilerini kurtaramıyorlar. Peki tarih boyunca çoğunlukla erkeklerin yazdığı, erkeklerin oynadığı (Yunan tragedyalarında…
-
Havuzlardaki ve zihinlerdeki çatlaklar: Yüzücüler
İlkin Şilan Yüzücüler, bir önceki romanı Tavan Arasındaki Buda ile isminden çokça söz ettiren Julie Otsuka’nın Türkçeye çevrilen son romanı. Yer altında bir havuzun müdavimi olmuş bir grup yüzücünün hikayesi ile başlayan bu roman, ilerleyen bölümlerde bu yüzücülerden biri olan Alice’e odaklanarak devam ediyor. Okur kısa sürede havuz ile Alice’in zihni arasındaki paralellikleri fark ediyor.…
-
Dünyayı kasıp kavurmuş bir İkinci Dünya Savaşı gerilimi: The Guns of Navarone
Can Güçlü The Guns of Navarone (Collins, 1957), gerilim yazınının büyük klasiklerinden biri. İlk kez 1957 yılında, İngiltere’de yayınlandı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra büyük popülerlik kazanan macera ve gerilim romanlarının öncülerinden oldu. Yazarı Alistair MacLean, sonrasında da çok ilgi gören yapıtlar üretti, Soğuk Savaş’ın Batılı yazarları arasında anıtlaştı. The Guns of Navarone’un, Navaron’un Topları (İnsel…
-
30 yıl sonra tekrar ölen ölülerin gizemi: Unutulmuş Kızlar
İlkin Şilan Yakın zamanda şans eseri elime Yabancı Yayınları’nın bastığı, Sara Blaedel’in Louise Rick kitapları geçti. Danimarkalı bir suç yazarı olarak ünlenen Sara Blaedel, Louise Rick serisiyle adından oldukça fazla bahsettirmiş. Üçleme olarak aldığım kitapları yazılma tarihine göre okumaya başlamaya karar verdim ve Unutulmuş Kızlar’a başladım. Kitap yeni bir birime transfer olan Louise’in büyüdüğü kasabada…
-
Her şeye rağmen: Yaşamak
Ayşın Gaye Neşşar “Uzun zaman önce Xu ailesinin ataları sadece bir tavuk beslerdi. O tavuk büyüyünce kaz oldu, kaz kuzuya döndü ve o kuzu öküz oldu. Ailemiz böyle zenginleşti. Sıra bana geldiğinde Xu ailesinin öküzü kuzuya döndü, sonra kuzu eridi kaza döndü. Sıra sana geldiğinde kaz tavuğa döndü ve şimdi bir tavuğumuz bile yok.” diyor…