Gizem romanınızı nasıl yazmalısınız: How to Write a Mystery

Can Güçlü

Mystery Writers of America, suç yazarlarının ya da suç kurgusuyla o veya bu nedenle haşır neşir olmuş sanatçıların oluşturduğu ABD merkezli bir meslek örgütü. Suç yazınının tanıtımına katkı sunmayı, suç ve gerilim kitapları yazmak isteyen yazar heveslilerini eğitip geliştirmeyi amaçlıyor.

Suç yazınının babası olarak görülen Edgar Allen Poe’nun adını taşıyan Edgar Ödülleri de yine MWA eliyle her yıl özel olarak dikkat çeken suç yapıtlarına ve yazarlarına dağıtılıyor.

MWA etiketiyle piyasaya sürülen kitaplar sıklıkla üye yazarların öykülerinden oluşan antolojiler oluyor, ilk antolojinin okur karşısına çıktığı 1946 yılından beri ortalama yılda bir öykü derlemesi yayınlanıyor.

Ama bu yazıya konu kitap, bu antolojilerden biri değil.

Çünkü bu yapıtlara 2021 yılında bir başka türlüsü eklendi: How to Write a Mystery: A Handbook From Mystery Writers of America. Kitabın adını Gizem Romanı Nasıl Yazılır: Mystery Writers of America’dan Bir Elkitabı olarak çevirebiliriz.

ABD’de -ve dolayısıyla dünyanın önemli bir bölümünde- tanınan, başarılı bulunan, sevilen pek çok yazar kitaba birer bölümle katkı sunmuş. Kitap, adından da anlaşıldığı üzere bir elkitabı; ana karakterin yaratılmasından mekan kullanımına, öyküyü ve kurguyu baştan sona heyecanlı, gerilimli tutmanın yollarına dek onlarca konuda deneyime dayalı öneriler içeriyor.

Örneğin son yıllarda (bu yazıyı yazdığımda yalnızca ilk kitabını okumuş bulunduğum) Unsub serisiyle ilgi çeken  Meg Gardiner -ki kendisi MWA’nın iki yıl başkanlığını da yaptı yakın dönemde- Keeping It Thrilling ya da Gerilimi Sürekli Kılmak başlığı altında madde madde öneriler sıralıyor. Türkiye’de de yaygın olarak okunup sevilen Tess Gerritsen kendi alanıyla ilgili yazmış, onun bölümü The Medical Thriller ya da Tıbbi Gerilim başlığını taşıyor. Çizgi roman ve suç yazarı Alex Segura kara roman türüne ilişkin yazmış, T. Jefferson Parker romanın kötü kişisi üzerine kalem oynatmış, televizyon uyarlamasıyla ses getiren Longmire serisinin yazarı Craig Johnson yan karakterler üzerine bir bölümle kitapta yer almış, Lyndsay Faye yazım dilini, Deborah Crombie de yapıtta kurguyu ele almış. Bölümler yalnız kitabın içeriğine ilişkin değil, örneğin Susan Vought ve Chris Grabenstein çocuklara yönelik suç yazınını taşımış kitaba, Kelley Armstrong da genç yetişkinlere yönelik suç yapıtlarını.

Elbette kitabın elkitabı niteliği bazı bölümlerde daha kör göze parmak, daha net ve baskın. Örneğin Er Ryan’ı Kurtarmak’ı romanlaştıran Max Allan Collins, sinema yapıtlarının romanlaştırılması ve başka yazarların serilerinin omuzlanmasıyla ilgili bir bölüm yazmış. Liliana Hart bağımsız yayıncılığı odağa almış, Louise Penny ise yazarın sosyal medyayı ve okurla ilişkisini nasıl yürütmesi gerektiğini yazmış.

Kitabın iki editöründen biri, Altı Üstü Kitap okurlarının ve dinleyicilerinin -ya da genel olarak suç yazını okurlarının- adını sıklıkla duyduğu Lee Child. Editörlük görevinde ona Laurie R. King eşlik ediyor. Lee Child’ın kitapta bir bölümü de var: Never Outline! ya da Asla Taslak Çıkarma!

Bölümün adını böyle yazınca 2023’te çıkacak Jack Reacher romanının adı gibi gözüküyor.

Oysa Lee Child’a kitapta oldukça kapsamlı biçimde karşı çıkan biri var: Ünlü yazar Jeffery Deaver. Onun bölümü de Always Outline! ki bunu Asla Taslaksız Yazma! diye çevirirsek herhalde bu da eşit ölçüde Reachervari olur.

Lee Child tümüyle içgüdüsel bir yazım yöntemi önerirken Jeffery Deaver bir yeminli mali müşavir ciddiyetiyle taslaklama sürecini paylaşıyor: Mantar tahtalara notlar, mavi klasörlere araştırma dosyaları, neredeyse tüm ayrıntılarıyla önceden belirlenmiş bir öykü… Birinden birini benimseyenler olduğu gibi ikisinin ortasında konumlananlar da var. Okumak nasılsa yazmak da öyle, kimse için bir başkasıyla tam olarak aynı deneyim değil.

Eğer benim gibi okumayı yaşamının göbeğine yerleştirmiş ve gelecek düşlerini de hep yazmak üzerine kuran biriyseniz kitap sizin için oldukça ilgi çekici olabilir. Elbette yazmakla ilgili bir elkitabının temel sorunsalı şu: Sanat ne ölçüde öğretilebilir? Burada yazanları başarıya giden kesin yol olarak benimseyip uygulamaya çalışırsanız ortaya çıkan şeyden bağımsız olarak yaptığınız ne ölçüde sanattır, ne ölçüde yazındır?

Neyse ki kitapta yer alan yazarların çoğu da yaşamını yazınla geçiren insanlar ve bu sorunun ayırdındalar. Bazıları bazı bölümlerde biraz daha öğretmence parmak sallasa da çoğunluğu önerilerinin eninde sonunda yalnızca birer öneri olduğunun özenle altını çiziyor. ABD yayıncılığında yıllarca çalışmış ve şimdi de -çok sevdiğim- Crime Reads’in editörlüğünü yapan Neil Nyren kitabın ilk bölümü olan The Rules-and When to Break Them ya da Kurallar ve Ne Zaman Çiğnenecekleri’nde yıllardır suç yazınına kurallar üreten yazarlardan söz ettikten ve bunları kendince değerlendirdikten sonra şöyle diyor:

“Kurallar ve gelenekler size ayağınızı sağlam basmaya yarayacak bir zemin sağlar. Sonrasında tümüyle serbestsiniz. Tümüyle mi? Tümüyle, çünkü bu kurallar kutsal komutlar değil. Yazar olmanın güzelliği, yaratıcı eyleme girişmenin saf zevki bu gelenekleri alıp yere çalmaktan, yeniden yaratmaktan, elinizde düre büke müthiş simitler yapmaktan geliyor.

Okumalı mısınız?

How to Write a Mystery, bir elkitabı olmanın getirdiği sorumluluğu büyük ölçüde kaldırabiliyor; eğer gizem romanına yeni girecek bir yazar adayıysanız bu kitap kafanızda suç yazarlığına ilişkin genel bir düşünce oluşturacaktır. Ancak bunun, ’10 adımda roman yazmak’, ‘roman nasıl yazılıp bastırılır’ türünden bir çalışma olmadığını, önerileri baştan sona izlenip uygulanınca size bir roman armağan edecek bir kılavuz görevi görmediğini de belirtmek gerekiyor, bu türde kılavuzların niteliğinden kişisel olarak çok da kuşkuluyum zaten. Üstelik, eninde sonunda bu kitap ABD’li yazarların elinden çıkmış, dolayısıyla ABD’li suç yazınına yönelik bir kitap; hem suç yazınının dünyadaki örneklerine uzak kalıyor, dolayısıyla hem de bir Türk yazar için değeri tartışmalı. Buna karşın, eğer Batılı suç yazınının okuruysanız ve/veya yazarların yazma süreçleri genel olarak ilginizi çekiyorsa kitapla ilgilenmeniz işten değil. Belirli bir türün yazarlarının o türe yaklaşımlarını, yazma süreç ve deneyimlerini, yöntemlerini incelemek bir okur için her şeyden önce yazınsal bir keyif kaynağı. Dolayısıyla eğer suç yazınıyla ilgileniyor ve yazarlık yolunda deneyimli yazarlardan gelecek önerileri de önemsiyorsanız kitabı kaçırmamalısınız, bir suç yazını düşkünü olarak yazarların deneyimleriyle ilgileniyorsanız kitaptan çok keyif alabilirsiniz, ama eğer böyle ilgi ve hevesleriniz yoksa kitap büyük olasılıkla sizin için çok bir anlam taşımayacaktır. Aynı durum bir Türk yazar ya da yazar adayı olarak burada anlatılanları birebir uygulamaya çalışıp kültürel ayrılıklarca engellenmeniz durumunda da geçerli. Üstelik, ne denli nitelikli olursa olsun, yazmaya ilişkin bir elkitabının sanatın öğretilebilirliği sorusunca gölgelenmemesi de düşünülemez.

Blog at WordPress.com.

Altı Üstü Kitap sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et