Özge İpek Esen

Emily Bronte
Uğultulu Tepeler – Emily Bronte
Böyle bir listeyi hazırlamaya başladığımda aklıma ilk gelen kitap bu oldu. İsmini sıkça duyduğum, kitapçılarda gözüme çarpan ama bir türlü alıp başlayamadığım bir klasik. Klasik bile olsa aşk temalı kitapları okumakta genelde tereddüt ediyorum esasen. Fakat Bronte’nin diline yapılan övgüler, şiirsel anlatımın tadı beni kitabı okumak için heyecanlandırıyor. Kışın ağır hüzünlü havasından çıkıp baharın neşeli günlerinde okumayı planlıyorum. Bu planım kitap için hoş bir melankoliye mi yoksa kitaptaki hislere yabancı kalmaya mı yol açar bilemiyorum tabi.

Ernest Hemingway
Çanlar Kimin İçin Çalıyor – Ernest Hemingway
Çanlar Kimin İçin Çalıyor, yıllar önce ortaokuldayken bize dağıtılan okuma listelerinde yer alan bir kitaptı. Klasikleri okumamış birinin iyi bir okur olmayacağı kanısı yaygın olduğu için o zaman zorla okumaya çalışıp kitaba kendimi veremeyince bir kenara bırakmıştım. Şimdiki düşüncelerimle bu listelerin işe yaramazlığını anlamlandırabiliyorum tabi. Hemingway’in yazınını artık az çok bilen bir okur olarak, Çanlar Kimin İçin Çalıyor’u okumak için sabırsızlanıyorum.

Miguel de Cervantes Saavedra
Don Quijote – Miguel de Cervantes Saavedra
Son olarak klasiklerin içinde hikayesi en çok bilinen bu kitabı seçtim. Don Quijote’un deyimlere bile konu olan savaşından ben de çok etkilendim. Bu kitabı okumak için hem heyecanlanıyor hem de açıkçası çok korkuyorum. Kitabı hakkıyla okuyamamak, anlayamamak ve bu nedenle de hikayenin özünü bastıracak biçimde kitaptan soğuma ihtimali korkutuyor doğrusu. Fakat heyecanımın ağır basacağı bir anda Don Quijote’un masalsı anlatısına teslim olacağım sanırım.