Can Güçlü
Yaşamını büyük oranda okuduğu kitaplar çevresinde geliştiren biri olarak klasiklerle karmaşık bir ilişkim var, çünkü klasiklerin değerine inansam da hala pek çoğunu okumuş değilim. İyi bir okur olmak ya da yazınla özgün bir ilişki kurmak için önce klasiklerin okunması gerektiğine de inanmıyorum. Bununla birlikte, klasiklere yönelik uzaklığımı son yıllarda gidermeye ve kendi okur yolculuğum içinde klasikleri kendimce keşfetmeye çalışıyorum. Bu listenin çıkış noktası da bu, bir tür görev olarak okunması gerektiğine inandığım kitaplara değil, okumak için heyecanlandığım kitaplara yer verdim.

Alexandre Dumas
Monte Cristo Kontu – Alexandre Dumas
Alexandre Dumas’nın Monte Cristo Kontu, okumayı en çok istediğim ama uzunluğu dolayısıyla sırasını da bir türlü getiremediğim kitaplardan biri. Bu ilgimin altında tam olarak ne yatıyor bilmiyorum, herhalde gerilim romanının öncüllerinden biri olarak görülmesinin bir etkisi var. Monte Cristo Kontu’nu uzun ama çok heyecanlı bir intikam öyküsü olarak düşlüyorum. Kitaplığıma her göz attığımda aklımı çelen, ama başlayıp altında kalmaktan da çekindiğim bir kitap; o yüzden daha sakin zamanlara erteliyorum okumayı, böyle bir zamanın geleceğini umarak.

Fyodor Dostoyevski
Suç ve Ceza – Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Suç ve Ceza’yı şimdiye dek okuyamamış olmamın birden çok nedeni var, birincisi lise yıllarında okulda zorunlu olarak okunan kitaplardan biri olması, ki bu kitapların hemen hemen tümünden hala nefret ederim. Gerçi Suç ve Ceza bunlardan biri değil, çünkü okumak için kendimi zorlamadım ve o dersleri kitabı okumadan geçmenin bir yolunu buldum. Birkaç yıl öncesine dek yaşamım boyunca bu kitabı okumayacağımdan emindim, oysa son yıllarda ne zaman yeni bir kitaba başlamak istesem aklıma Suç ve Ceza geliyor. Monte Cristo Kontu’nun aksine Suç ve Ceza’ya başlamaktan çekinme nedenim uzunluğu değil, bana ağır ilerleyen ve zaman ile enerji gerektiren bir kitap izlenimi vermesi. Bu da okumak için uygun bir zaman kollaya kollaya yıllar geçirmek demek.

Jane Austen
Aşk ve Gurur – Jane Austen
Aşk ve Gurur’un bu listede olmasının nedeni İlkin. İlkin’in çok sevdiği kitaplardan biri olduğu için hem Altı Üstü Kitap Podcast’te, hem de sohbetlerimizde Jane Austen’ın da, bu kitabının da adı sıklıkla geçiyor. Okumak istediğim yapıtlar arasında öne çıkmasının nedeni de olağan koşullar altında ilgi göstermeyeceğim, ancak son yıllarda okumadan geçilmemesi gerektiğine inanageldiğim bir yapıt olması. Podcast’in dinleyicileri yeni şeyler okumaya açık, ama bu konuda temkinli bir okur olduğumu anımsayacaktır, Aşk ve Gurur da yabancısı olduğum bir türün güvenilir bir örneği gibi geliyor bana.