
Sevgi Soysal
Venüslü Kadınların Serüvenleri – Sevgi Soysal
Venüslü Kadınların Serüvenleri, Sevgi Soysal’ın TRT’de çalıştığı dönemde yazdığı oyun, makale ve yazılardan oluşuyor. Sıklıkla söz ettiğimiz Tante Rosa ve Yenişehir’de Bir Öğle Vakti gibi eserlerine göre daha az bilinen bu derleme, kadınlık, geleneklerin toplum üzerindeki baskısı gibi konuları işleyen farklı edebi türlerde eserler barındırıyor. Sevgi Soysal’ın kaleminin birçok farklı türde eserini okumak isteyenler için bu kitap adeta bir hazine!

Jane Austen
Lady Susan – Jane Austen
Jane Austen’ın oldukça kısa ve mektuplardan oluşan bu eğlenceli kitabı Aşk ve Gurur gibi çok bilinen kitaplarının arkasında kalsa da okunmaya değer olduğu kesin! Yeni dul kalmış güzel ve çapkın Lady Susan Vernon’ın ikinci eş arayışını konu alan kitap yazımından neredeyse 100 yıl sonra yayınlandığı halde aslında Jane Austen’ın erken dönem eserlerinden. Kendisi de bu kitabın yayınlandığını göremeden aramızdan ayrılmış.

Stephen King
Yaratık – Stephen King
Stephen King’in en az bilinen, en kıyıda köşede kalan kitabı herhalde Yaratık değil, ancak özellikle Türk okuyucu için başka pek çok King yapıtının ışıltısına ulaşamadığı görülüyor. Nevada çöllerinin ortasında bulunan Desperation kasabasına yerleşmiş kötülüğün yoldan geçenleri tehdit edişi üzerine kurulu olan roman, birtakım fanatik Stephen King okurlarının da gözdesi. Neyse ki, listemizde yer verdiğimiz bazı kitapların aksine Yaratık’ın güncel bir Türkçe baskısı bulunuyor.

Ursula K. Le Guin
Başlama Yeri – Ursula K. Le Guin
Aşk, macera, benliğini arayış… Le Guin’in bu kitabında yok yok. Fantastik edebiyatın önemli yazarlarından Le Guin’in Başlama Yeri eseri Yerdeniz Büyücüsü gibi çokça takdir görmüş kitaplarının yanında biraz gölgede kalsa da hiçbirini aratmıyor. Hayatına yeniden şekil vermek isteyen ve bulduğu bir kapıdan farklı bir dünyaya geçen karakterimizin yolculukları okuyuculara Narnia-vari bir deneyimi yeniden yaşama fırsatı sunuyor.

Charles Dickens
Dombey and Son – Charles Dickens
Charles Dickens’ın bu kitabı İki Şehrin Hikayesi, Oliver Twist, Büyük Umutlar gibi yapıtlarının öylesine gölgesinde kalmış ki saptayabildiğimize göre Türkçeye hiç çevrilmemiş bile. İlk kez 1848’de yayınlanan Dombey and Son, ki Dombey ve Oğlu diye çevirmekte bir sakınca olmasa gerek, iş adamı Paul Dombey’nin kişisel ve profesyonel trajedisini odağa alıyor. Üstelik kısa ve iddiasız bir kitap da değil, çoğu baskıda 800 sayfanın üzerinde, kitap olarak yayınlanmasından önce iki yıl boyunca tefrika edilmiş, eleştirmenlerin yakından ilgilendiği, çok kez tiyatroya, sinemaya ve radyoya uyarlanmış bir yapıt. Tüm bunlara karşın Türkiye’de ilgi görmediği, Türkiye dışında da saydığımız büyük yapıtlarının gerisinde kaldığı anlaşılıyor.

Orhan Kemal
Sokaklardan Bir Kız – Orhan Kemal
Sokaklardan Bir Kız, bugün özellikle genç okuyucu için Orhan Kemal’in Bereketli Topraklar Üzerinde gibi ünlü kitaplarının gölgesinde kalmışa benzese de aslında ilgi çekmiş bir yapıt, hatta bir film uyarlaması da bulunuyor. Orhan Kemal’in toplumcu yaklaşımının Çukurova tarlalarından sokaklara taşındığı, yaşamın güçlüklerine kafa tutan bir kadının öyküsüne odaklandığı bir yapıt.

Hüseyin Rahmi Gürpınar
Eşkıya İninde – Hüseyin Rahmi Gürpınar
Hüseyin Rahmi Gürpınar öyle üretken bir yazar ki, eğer ustalaşmış bir Gürpınar okuru değilseniz, özellikle de görece gençseniz ve Gürpınar okuyan bir çevrede yetişmediyseniz Gulyabani, Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç gibi yapıtların parıltısından Eşkıya İninde gibi romanları gözden kaçırmanız işten değil. Oysa macera romanının Türkiye’deki gelişimi içinde önemli bir yeri var Eşkıya İninde’nin; hem bir an bile sıkıcılaşmayan, hem de odağına aldığı karakterleri kitap boyunca başarıyla geliştiren bir yapıt. Daha çok ilgiyi hak ettiğine hiç kuşku yok.

Arthur Conan Doyle
The White Company – Arthur Conan Doyle
Arthur Conan Doyle deyince akla tabii ki ilk gelen eser Sherlock Holmes serisi oluyor. Oysa yazarın başka kitapları da mevcut. Ortaçağ üzerine dinlediği bir konuşmadan etkilenerek yazmaya başladığı bu kitap Yüz Yıl Savaşı sırasında geçiyor. Yazdığı tarihi eserleri Sherlock Holmes’lerden daha çok sevdiği iddia edilen Conan Doyle’un bu çok sevdiği eserleri İkinci Dünya Savaşı’na kadar okuyucular arasında gözde olsa da ne yazık ki bugün biraz arka planda kalmış durumda. Bu nedenle biz de listemizde The White Company’ye yer verip onu sevindirmek istedik!